15 Mart 2010 Pazartesi

KADINA ŞİDDET

KADINA ŞİDDET

Şiddet kelimesi çok ürkütücü hele hele kadına ve çocuğa olan şiddet kavramı ise ne kadar vahim değil mi?...Şiddet yaşamın her alanında görülen ve giderek yaygınlaşan toplum sorunudur. En yaygın şekilde görüleni ise erkeğin kadına, çocuğa ve güçsüze karşı olanıdır. Kadına yönelik şiddet, ne kadar gelişmiş, çağdaş olursa olsun kısaca tüm dünya da ve kültürlerde sınır tanımıyor. Az gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmiş ülkelerde de kadınlar eşi tarafından şiddete maruz kaldığı araştırmalarla saptanmıştır.
Şiddet bireyi fiziksel, duygusal ve sosyal yönden ciddi şekilde etkilemekte ve büyük problemler yaşamasına neden olmaktadır. Aile içi şiddet toplumun kültürel değerlerinden dolayı bir çok toplumda kabul edilebilir davranış olarak algılanmakta ve evliliğin getirdiği sıradan bir özellik olarak görülmektedir.(Ülkemizde kocadır döverde, severde vs..)
Toplumun kültürüne, yasal düzenlemesine, kadının eğitim ve ekonomik düzeyine göre kadının şiddete bakış açısı değişmektedir. Bilhassa ülkemizde ekonomik sıkıntının yanı sıra halen cahiliye dönemlerini andıran berdeller ve namus kavramları genç kızlarımızın, kadınlarımızın ölümlerine yol açmaktadır.
Toplumdaki şiddet olaylarının azaltılmasında konuyla ilgili toplumsal duyarlılığın arttırılması gerekir. Bu konuda kadınlarla ilgili meslek grupları ile kadına yönelik çalışmalar yapan STK’lara büyük görev düşmektedir. Ayrıca medyanın iyi bir şekilde kullanılarak şiddet içeren film, ve görüntülere yer verilmemesi gerekir. Toplumsal içerikli ve aile kavramlarının önemini belirten proğramlara yer verilmelidir.
Şiddetin tanımı ve şiddeti içeren durumlar konusunda eğitimlerin yanı sıra yasal düzenlemelerin de caydırıcılığı olmalıdır.
En önemlisi ise, şiddete uğrayan kadının güvenebileceği, kendisine her konuda yardımcı olabilecek kurumsal hizmetler yaygınlaştırılmalıdır. Artık toplum olarak uçuruma çeyrek kala hayal ve senaryolar dünyasından, sen, ben çatışmasından çıkıp gerçekten ülkemizi ilgilendiren konular üzerinde kafa yormamız gerekmiyor mu?..

Ne mutlu bir Atatürk yetiştiren Türk kadınına, ne mutlu O’na sahip olan Türk milletine…
14.03.2010
Nermin AYDINLI

Hiç yorum yok: